Türk Antarktik Bilim Ekibi: Soldan Sağa Dr. Bülent Gözcelioğlu (TÜBİTAK), Kaptan Özgün Oktar (PolRec), Dr. İzzet Noyan Yılmaz (İÜ-DBİE), Dr. Sinan MAVRUK (ÇÜ-SÜF), Melike İdil ÖZ (ÇOMÜ-GMY), Dr. Mehmet Gökhan Halıcı (KEÜ-FEF), Ekip Lideri Dr. Bayram ÖZTÜRK (İÜ SÜF, TÜDAV), Dr. Halim Aytekin ERGÜL (KÜ-FEF), Dr. Hasan Birol ÇOTUK (MÜ, SBF), Dr. Mehmet Arda TONAY (İÜ, SÜF), Dr. Mehmet Akif Sarıkaya (İTÜ, AYBE), Dr. Burcu Özsoy ÇİÇEK (PolRec), Dr. Şamil Aktaş (İÜ, ÇTF)
Fakültemiz Temel Bilimler Bölümü, Deniz Biyolojisi Anabilim Dalı öğretim elemanı Dr. Sinan MAVRUK, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TUDAV), PolRec (Türkiye Kutup Araştırmaları Merkezi), TÜBİTAK ve yedi üniversiteden 13 araştırıcının katılımıyla gerçekleştirilen “2016 Türk Antarktika Bilim Seferi” kapsamında Antarktika’daki çalışmalarını tamamlayarak geri döndü.
2 Nisan 2016 tarihinde Arjantin’in Ushuaia limanından ayrılan ekibimiz dünyanın en tehlikeli denizleri arasında yer alan yaklaşık 1000km uzunluğundaki Drake Geçidi’ni aştıktan sonra 4 Nisan sabahında 60° Güney enlemini geçerek güney kutup dairesine ulaştı.
Ülkemizin Antarktika’da kurmak istediği araştırma üssü için bir takım ön araştırmalar gerçekleştiren ekip içerisinde fakültemizi Dr. Sinan MAVRUK temsil etti.
Burada Ukrayna’ya ait Akademik Vernadsky araştırma üssünü ziyaret eden Sinan MAVRUK, Gallindez Adası (65.15° S, 64.16° W) açıklarında ihtiyoplankton örneklemeleri gerçekleştirdi. Bu kapsamda elde edilen balık yumurta ve larvaları; bölgede dağılış gösteren balık türlerinin üreme alan ve zamanları ile üreme stratejileri hakkında bilgiler sunacak.
Türk bilim insanları tarafından Antarktika kıtasında düzenlenen ilk bilimsel araştırma seferi sonucunda elde edilen bilgiler ülkemizin Antarktika’da kurmayı planladığı araştırma üssünün bilim programının hazırlanmasında yol gösterici olacak.
İnsan faaliyetlerinin uluslararası antlaşmalarla sınırlandığı kıtada yalnızca araştırma üsleri yer alıyor. Bu kapsamda 29 ülke Antarktika’nın farklı noktalarında yer alan araştırma üsleri ile kıtada faaliyet gösteriyor. Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Japonya, Çin ve Avrupa ülkeleri burada yapılan araştırmaların başını çekiyor. Arjantin, Şili ve Bulgaristan gibi ekonomik anlamda daha zayıf olan ülkeler de Antarktika’da üsse sahip.
1840’larda keşfedilen kıta aşırı çevresel koşulları ile biliniyor. Dünyanın en soğuk, en kuru ve en rüzgarlı kesimleri Antarktika’da yer alıyor. Kıtanın ekstrem koşullarına uyum sağlamış canlılarda endemizm oranı oldukça yüksek. Bu nedenle de canlı toplulukları değişen çevresel koşullara karşı oldukça hassaslar.
Ayrıca polar bölgeler, küresel iklim değişiminden en fazla etkilenmesi beklenen alanları oluşturuyor. İklimsel değişimler ve antropojenik baskıların Antarktik fauna ve florası üzerindeki etkilerinin anlaşılması bu bağlamda büyük önem arz ediyor. Etkin bir koruma stratejisinin izlenebilmesi için bu canlıların biyolojik özelliklerinin ve ekolojik ilişkilerinin çok iyi anlaşılması gerekiyor.