Son yıllarda tüm dünyada en yaygın sağlık sorunlarından biri haline gelen gıda kaynaklı hastalıklar, hem insan sağlığı hem de gıda endüstrisi açısından büyük bir sorun teşkil etmektedir. Nanoteknoloji gelişmekte olan bir teknoloji olup gıda kalitesini ve güvenliğini artırmak, biyoyararlığını artırmak, önemli biyoaktif maddelerin kontrollü salınımını sağlamak, fonksiyonel gıda ve ambalaj malzemelerinin geliştirilmesi dahil olmak üzere tüm gıda endüstrisinde ve su ürünleri işleme teknolojisi alanında kullanılmaktadır. Farklı nanosistemler arasında, mikro ve nanoemülsiyon, suda çözünürlüğü düşük olan biyoaktif maddelerin biyoyararlığını artırmak için umut verici, çevre dostu araçlar olarak kabul edilmektedir.
Nanoemülsiyonlar, biyoaktif maddelerin gıda ürünlerine dağılımını ve gıdanın organoleptik kalitesinin korunmasını sağlarlar. Bu nedenlerden dolayı nanoemülsiyonlar kimya, ilaç ve gıda endüstrilerinde önemli hale gelmiştir. İki tür nanoemülsiyon vardır; yağda su (W/O) ve suda yağ (O/W). Bu nanoemülsiyonlar, sırasıyla yağda çözünür ve suda çözünür fonksiyonel bileşikler için umut verici taşıyıcılardır. O/W emülsiyonları, lipofilik bileşenleri kapsüllemek, önlemek ve taşımak için yaygın bir şekilde kullanılır ve daha yüksek biyoyararlanım ve çözünürlük sağlar. Bu kapsamdaki, nanoemülsiyonların su ürünleri üzerine etkileri konusunda hem TÜBİTAK ve hem BAP projeleri, Fakültemizin İşleme Teknolojisi laboratuvarlarında gerçekleştirilmektedir.
Prof.Dr. Yeşim ÖZOĞUL
